Psikiyatrik Hastalıklar Ruh Hastalığı Değil, Beyin Hastalıklarıdır…
Psikiyatri, düşünce, duygu ve davranış bozukluklarının, teşhisi, tedavisi ve önlenebilmesi ile ilgilenen tıp dalıdır. Psikiyatristler, psikolojik sorunların zihinsel ve fiziksel yönlerini değerlendirerek, kişinin ihtiyacı olduğu tedaviyi uygularlar.
Psikiyatri tarihi boyunca, psikiyatri dalı ile ilgili yapılan tanımlamalar, psikiyatri dalı ile ilgili eksik/yanlış inanışlar gelişmesinde kısmen rol oynamıştır, desek çok yanlış bir söz etmiş olmayız. Tüm tıp dalları içerisinde, belki de en fazla yanlış kanı psikiyatri dalı ile ilgili gelişmiştir desek te, yanlış olmayacaktır. Tabi ki bu konuda psikiyatri biliminin isimlendirme süreci de bu konuya katkı sağlamıştır.”Psyche” kelimesinin İngilizceden çevirisinde pek çok anlamı olduğu halde “Ruh” diye çevrilmesi sonucunda oluşturulan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ismi, ister istemez bazen “-ben ruh hastası değilim, niye bu dala başvurayım ki?” şeklinde düşünce gelişmesi anlaşılır bir hadisedir. Bu da insanların psikiyatri dalına karşı istenmedik bir direnç gelişmesine sebebiyet verebilmektedir. Öyle ki psikiyatri hekimine başvurmanın utanılacak bir duyguya sebebiyet vereceği düşüncesi, toplumda azımsanmayacak kadar fazladır. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında bile hala, psikiyatrinin yalnızca ciddi akıl hastalıklarının tedavisini yapan bir dal olduğuna inanan ve bu dala karşı direncini sürdürenlerin varlığı olması belki de psikiyatri bilimin yeterince kendisini ifade edemediğinden kaynaklı olabilir.
Psikiyatri; Düşünce, duygu, tutum ve davranışlardaki problemlerin beyin fonksiyonlarındaki aksaklıklardan kaynaklandığı artık net olarak bilinmektedir. Yapılan tüm çalışmalar, bu fonksiyonlarda ki bozuklukların tedavisinin ilaç, ilaç+psikoterapi, terapi ile tedavi edilebileceğini ifade etmektedir.