Süregiden Depresif Bozukluk (Distimi)

Süregiden Depresif Bozukluk (Distimi)

Süregiden Depresif Bozukluk, diğer adıyla distimi, en az iki yıl boyunca süren ve neredeyse her gün hissedilen kronik depresif duygudurumla karakterize edilen bir duygudurum bozukluğudur. Bu bozukluk, majör depresyona kıyasla daha hafif düzeyde semptomlara sahip olabilir; ancak süresinin uzunluğu nedeniyle bireyin işlevselliğini, ilişkilerini ve yaşam kalitesini derin biçimde etkileyebilir.

Süregiden Depresif Bozukluk Tedavisi (Distimi) - Online Terapi

Distimi, genellikle sinsi bir başlangıç gösterir ve birey, depresif duygudurumunu kendi “kişilik yapısının” bir parçası gibi algılayabilir. Bu nedenle tanısı gecikebilir ya da fark edilmeden yıllarca sürebilir. Erken yaşta başlayan türü daha inatçı bir seyir gösterebilirken, erişkin dönemde başlayan tip sosyal ve çevresel faktörlerle daha yakından ilişkili olabilir.

Süregiden Depresif Bozukluk DSM-5 Tanı Kriterleri

DSM-5’e göre süregiden depresif bozukluk tanısı, aşağıdaki kriterlerin sağlanmasıyla konulabilir:

  • En az iki yıl boyunca, çoğu günlerde depresif duygudurumun varlığı gereklidir.
  • Bu süre içinde, aşağıdaki semptomlardan en az ikisi bulunmalıdır:
    • İştah azalması ya da aşırı yeme
    • Uykusuzluk ya da aşırı uyku
    • Düşük enerji ya da yorgunluk
    • Düşük benlik saygısı
    • Konsantrasyon güçlüğü ya da karar verme zorluğu
    • Umutsuzluk hissi

Semptomlar, iki yıl boyunca kesintisiz olmayabilir; ancak semptomsuz geçen dönem iki aydan uzun sürmemelidir. Ayrıca belirtiler, bireyin sosyal ya da mesleki işlevselliğinde belirgin bozulmalara neden olmalıdır. Tanı konulabilmesi için, semptomların başka bir ruhsal bozuklukla ya da tıbbi durumla açıklanamaması gerekir.

Süregiden Depresif Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

Süregiden Depresif Bozukluk belirtileri, bireyin ruh hali, davranışları ve yaşam kalitesi üzerinde sürekli bir baskı yaratabilir. En sık gözlenen semptomlardan biri, günün büyük bölümünde hissedilen duygusal çökkünlük halidir. Birey, mutsuzluk, içe kapanma ve yaşamdan keyif alamama gibi duygular yaşayabilir.

Fiziksel belirtiler arasında kronik yorgunluk, iştah kaybı ya da artışı, uyku düzeninde bozulmalar ve baş ağrısı gibi psikosomatik yakınmalar bulunabilir. Bilişsel belirtiler ise konsantrasyon güçlüğü, karar vermede zorlanma ve düşük benlik saygısı şeklinde kendini gösterebilir. Umutsuzluk hissi ve geleceğe dair karamsarlık da yaygındır.

Süregiden Depresif Bozukluk, bireyin sosyal ilişkilerini zayıflatabilir ve işlevselliği önemli ölçüde kısıtlayabilir. Günlük hayatın rutin görevleri bile yorucu ya da anlamsız hale gelebilir.

Süregiden Depresif Bozukluk Nedenleri Nelerdir?

Distiminin nedenleri tam olarak bilinmeyebilir; ancak genetik, nörobiyolojik ve çevresel etkenlerin bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülmektedir.

Genetik faktörler, distimi gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Aile öyküsünde depresif bozukluklar bulunan bireylerde distimi görülme olasılığı daha yüksek olabilir.

Nörobiyolojik etkenler arasında, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler yer alabilir. Beyindeki bu kimyasal iletim bozuklukları, duygudurum düzenlemesinde aksamalara yol açabilir.

Psikososyal stres faktörleri, çocukluk çağında yaşanan ihmal, istismar, ebeveyn kaybı ya da istikrarsız aile ortamı distimi gelişiminde etkili olabilir. Ayrıca uzun süreli işsizlik, yalnızlık, sosyal dışlanma ve kronik stres gibi durumlar da bozukluğu tetikleyebilir.

Kişilik özellikleri, özellikle yüksek derecede içe dönüklük, aşırı eleştirellik ya da düşük özsaygı gibi bireysel eğilimler de risk oluşturabilir. Tüm bu faktörler, Süregiden Depresif Bozukluk için özgül olmasa da duyarlılığı artırabilir.

Distimi Risk Faktörleri

Süregiden depresif bozukluk için tanımlanmış bazı risk faktörleri, hastalığın gelişimini kolaylaştırabilir:

  • Ailede depresyon öyküsü bulunması
  • Kadın cinsiyet (depresyon ve distimi kadınlarda daha sık görülebilir)
  • Erken yaşta yaşanan psikolojik travmalar
  • Uzun süreli kronik fiziksel hastalıklar
  • Düşük sosyoekonomik düzey ve sosyal destek eksikliği
  • Alkol ya da madde kullanımı
  • Yalnızlık, sosyal izolasyon
  • Düşük benlik saygısı ve içe dönük kişilik yapısı

Bu faktörlerin bir arada bulunması, distimiye yatkın bireylerde belirtilerin ortaya çıkma olasılığını artırabilir. Erken yaşta belirlenen risk faktörleri, koruyucu ruh sağlığı stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Süregiden Depresif Bozukluk Tanısı Nasıl Konulur?

Distimi tanısı, kapsamlı bir klinik değerlendirme süreciyle konulabilir. Ruhsal durum muayenesi, semptom öyküsünün detaylı olarak alınması ve DSM-5 kriterlerinin uygulanması bu süreçte önemlidir.

Semptomların süresi, şiddeti ve bireyin yaşam kalitesine etkisi değerlendirilmelidir. Ayrıca başka psikiyatrik bozukluklarla (örneğin majör depresyon, distimik bozukluk ve kişilik bozuklukları) ayırıcı tanı yapılmalıdır.

Fiziksel hastalıkların (örneğin hipotiroidi, anemi), ilaçların ya da madde kullanımının depresif belirtilere yol açıp açmadığı da sorgulanmalıdır. Gerekirse laboratuvar testleri ve nörogörüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir.

Süregiden Depresif Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?

Distimi, uzun süreli ve dirençli seyir gösterebilecek bir bozukluk olduğundan, tedavi süreci sabır ve çok yönlü yaklaşım gerektirebilir.

1. İlaç Tedavisi (Farmakoterapi)

Antidepresan ilaçlar, distimi tedavisinde sıkça kullanılabilir. SSRI (seçici serotonin geri alım inhibitörleri) ve SNRI (serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri) grubu ilaçlar, semptomları hafifletmede etkili olabilir.

İlaçların etkisi genellikle birkaç hafta içinde ortaya çıkabilir; ancak tam yanıt için daha uzun süre gerekebilir. İlaç tedavisine bireyin gösterdiği yanıt ve olası yan etkiler, düzenli takiplerle değerlendirilmelidir. Tedaviye uyum, uzun vadeli sonuçlar açısından belirleyici olabilir.

2. Psikoterapi

Psikoterapi, distimi tedavisinde temel bileşenlerden biri olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT), olumsuz düşünce kalıplarını değiştirme ve başa çıkma becerileri kazandırma yönünden etkili olabilir.

Ayrıca kişilerarası terapi, psikodinamik terapi ve destekleyici terapi de faydalı olabilir. Psikoterapi, özellikle düşük benlik saygısı, geçmiş travmalar ve kişilerarası sorunları hedef alabilir.

3. Yaşam Tarzı Müdahaleleri ve Destekleyici Uygulamalar

Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, uyku hijyeninin sağlanması ve stres yönetimi, tedaviyi destekleyebilir. Meditasyon, mindfulness ve gevşeme teknikleri, stres düzeyini azaltabilir ve duygudurum regülasyonuna katkı sağlayabilir.

Aile desteği ve sosyal çevrenin rolü de göz ardı edilmemelidir. Sosyal destek, tedaviye devamlılık ve duygusal dayanıklılık üzerinde olumlu etki yaratabilir.

Günlük Yaşama Etkileri

Süregiden depresif bozukluk, kronik seyri nedeniyle bireyin yaşamının birçok alanında ciddi bozulmalara neden olabilir. İş performansında düşüş, akademik başarısızlık, aile içi çatışmalar ve sosyal geri çekilme sık karşılaşılan durumlar arasında yer alabilir.

Yorgunluk ve motivasyon eksikliği, gündelik görevlerin bile ertelenmesine neden olabilir. Kişisel bakımda ihmal, duygusal mesafe ve ilişkilerde gerilim yaşanabilir. Bu süreç, bireyin kendilik algısını ve yaşam doyumunu olumsuz etkileyebilir.

Distimi, zaman zaman majör depresif dönemlerle birleşebilir ve tabloyu daha karmaşık hale getirebilir. Bu durum “çifte depresyon” olarak adlandırılır ve tedavi sürecini daha da zorlaştırabilir. Erken tanı ve bütüncül yaklaşım, distiminin günlük yaşamdaki etkilerini azaltmada önemli rol oynayabilir.

Eğer uzun süredir kendinizi mutsuz, yorgun veya hayattan kopmuş hissediyorsanız bu durumu yalnız yaşamak zorunda değilsiniz. Uygun bir değerlendirme ve kişisel tedavi planı ile yaşam kalitenizi yeniden kazanabilirsiniz.

Muayenehane görüşmesi veya online terapi randevusu için buraya tıklayın...

Comments for this post are closed.