Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD)

Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD)

Premenstrüel Disforik Bozukluk (PMDD), adet döngüsünün luteal fazında ortaya çıkan ve menstrüasyonun başlamasıyla birlikte hafifleyebilen, şiddetli duygudurum değişimleriyle seyreden bir ruhsal bozukluk olarak tanımlanabilir. PMDD, premenstrüel sendromdan (PMS) farklı olarak, sosyal, mesleki ve kişilerarası işlevselliği belirgin ölçüde bozabilecek düzeyde semptomlara neden olabilir.

Premenstrüel Disforik Bozukluk Tedavisi - Online Terapi Psikiyatri

Bu bozukluk, genellikle menstrüel döngüyle ilişkili hormonal dalgalanmalara karşı aşırı duyarlılık geliştiren bireylerde görülür. DSM-5’te depresif bozukluklar başlığı altında tanımlanmış olan PMDD, kadınların yaşam kalitesini ciddi biçimde etkileyebilir. Hastalığın başlangıcı çoğunlukla 20’li yaşlardan sonra olur; ancak semptomlar erken ergenlik döneminden itibaren fark edilmeye başlanabilir.

Premenstrüel Disforik Bozukluk DSM-5 Tanı Kriterleri

PMDD tanısı, DSM-5’e göre aşağıdaki kriterlere dayanarak konulabilir:

  • Menstrüasyon öncesi hafta içinde, duygudurum ve bedensel belirtilerin ortaya çıkması ve menstruasyon başladıktan sonraki birkaç gün içinde azalması gerekir.
  • Semptomların luteal fazda tekrarlayıcı biçimde ortaya çıkması ve bireyin günlük işlevselliğini etkilemesi beklenir.
  • Aşağıdaki semptomlardan en az beşi gözlemlenmelidir ve bunlardan en az biri duygudurumla ilgili olmalıdır:
    • Belirgin duygusal dalgalanmalar, ani üzüntü nöbetleri
    • Artan irritabilite ya da öfke duyguları
    • Depresif duygudurum, umutsuzluk
    • Belirgin anksiyete, gerginlik ya da içsel huzursuzluk
    • İlgi kaybı (kişisel, sosyal veya işle ilgili)
    • Konsantrasyon güçlüğü
    • Yorgunluk ya da enerji eksikliği
    • İştahta belirgin değişiklik
    • Uyku bozuklukları (uykusuzluk ya da aşırı uyku)
    • Fiziksel belirtiler (meme hassasiyeti, eklem/karın ağrısı vb.)

Semptomlar, en az iki ardışık menstrüel döngü boyunca günlük olarak izlenmeli ve başka bir psikiyatrik bozuklukla (örn. majör depresif bozukluk) açıklanamamalıdır.

Premenstrüel Disforik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

PMDD, duygudurum, davranışsal, bilişsel ve fiziksel düzeyde çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. En yaygın duygusal belirtiler arasında ani ağlama nöbetleri, öfke patlamaları, yoğun huzursuzluk ve içsel gerginlik yer alabilir. Bazı bireylerde yoğun depresif duygudurum, karamsarlık ve umutsuzluk hissi belirginleşebilir.

Bilişsel belirtiler arasında dikkat dağınıklığı ve karar vermede güçlük öne çıkabilir. Sosyal ilişkilerde mesafe koyma, geri çekilme ya da aşırı hassasiyet gibi davranışsal değişiklikler gelişebilir. İştah artışı ya da azalışı, uyku düzensizlikleri ve yorgunluk sık görülen fiziksel belirtiler arasındadır. Ayrıca meme hassasiyeti, baş ağrısı, şişkinlik ve kas ağrıları da tabloya eşlik edebilir.

Semptomların şiddeti kişiden kişiye değişebilir ve bazı bireylerde günlük yaşam aktivitelerini ciddi biçimde kısıtlayabilir.

Premenstrüel Disforik Bozukluk Nedenleri Nelerdir?

PMDD’nin altında yatan nedenler henüz tam olarak açıklanamamış olsa da, mevcut veriler biyolojik, hormonal ve nörotransmiter düzeyindeki değişikliklerin etkileşiminden kaynaklanabileceğini göstermektedir.

Östrojen ve progesteron düzeylerinde menstrüel döngü boyunca doğal olarak meydana gelen değişimlere karşı duyarlılık, merkezi sinir sisteminde duygudurum düzenleyici mekanizmaları etkileyebilir. Bu durum, özellikle serotonerjik sistemdeki dalgalanmalarla ilişkili olabilir. Serotonin düzeylerindeki düşüş, anksiyete, irritabilite ve depresif belirtilerin oluşumunda rol oynayabilir.

Genetik faktörler de etkili olabilir. PMDD’si olan bireylerin birinci derece akrabalarında benzer öyküler daha sık görülebilir. Ayrıca, geçmişteki doğum sonrası depresyon, travmatik yaşam olayları ve kişilik özellikleri de bozukluğun gelişiminde katkı sağlayabilir.

Premenstrüel Disforik Bozukluk Risk Faktörleri

PMDD gelişimine yatkınlığı artırabilecek bazı risk faktörleri belirlenmiştir. Bunlar arasında şunlar yer alabilir:

  • Ailede PMDD veya diğer depresif bozukluk öyküsünün bulunması
  • Önceden geçirilmiş majör depresyon, anksiyete bozukluğu ya da doğum sonrası depresyon
  • Stres düzeyinin yüksek olması ve sosyal destek eksikliği
  • Sigara kullanımı ve alkol tüketimi
  • Uyku bozuklukları
  • Hormonal dengesizliklere yatkınlık

Bu risk faktörlerinin bir arada bulunması, hastalığın ortaya çıkma olasılığını artırabilir. Ancak bu faktörlerin varlığı, PMDD gelişimini kesin olarak belirlemez.

Nasıl Tanı Konulur?

PMDD tanısı, klinik görüşme ile birlikte semptomların zamanlaması, şiddeti ve döngüsel yapısının değerlendirilmesiyle konulabilir. Tanıda en önemli unsur, belirtilerin luteal fazda ortaya çıkması ve menstruasyonun başlamasıyla birlikte kaybolmasıdır.

Tanı koymak için, en az iki ardışık menstrüel döngü boyunca günlük semptom takibi önerilir. Bunun için hasta tarafından doldurulan günlük kayıt formları (örneğin: Daily Record of Severity of Problems – DRSP) kullanılabilir.

Ayrıcı tanı sürecinde; majör depresif bozukluk, bipolar bozukluk, genel anksiyete bozukluğu ve diğer duygu durum bozuklukları dışlanmalıdır. Gerekirse hormonal değerlendirmeler, tiroid fonksiyon testleri ve psikiyatrik ölçekler uygulanabilir.

Premenstrüel Disforik Bozukluk Tedavisi

PMDD tedavisinde hem biyolojik hem de psikososyal müdahaleler içeren çok boyutlu bir yaklaşım benimsenebilir. Tedavi, semptomların şiddetine ve bireyin yaşam kalitesine etkisine göre planlanabilir.

1. Farmakolojik Tedavi

PMDD tedavisinde en sık tercih edilen ilaçlar, serotonin sistemine etki eden ajanlardır. Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI) grubu, luteal faz boyunca ya da sürekli kullanım biçiminde uygulanabilir ve hem duygudurum değişikliklerini hem de anksiyete belirtilerini azaltmada etkili olabilir.

Hormonal tedaviler (örneğin yumurtlamayı baskılayıcı yöntemler), menstrüel döngüdeki hormonal dalgalanmaları düzenleyerek semptomları hafifletebilir. GnRH agonistleri ise dirençli vakalarda gündeme gelebilir; ancak uzun süreli kullanımda yan etkiler nedeniyle dikkatle değerlendirilmesi gerekir.

İlaç tedavisi, her bireyin semptom şiddeti ve klinik özelliklerine göre kişiselleştirilerek planlanmalı ve düzenli psikiyatrik takip altında yürütülmelidir.

2. Psikoterapi

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle duygusal regülasyon, stresle baş etme ve düşünce kalıplarının yeniden yapılandırılması açısından faydalı olabilir. Psikoeğitim, bireyin hastalık hakkında bilgi sahibi olmasını ve semptomlarla başa çıkma becerisini artırabilir.

3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Destekleyici Müdahaleler

Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve uyku hijyeni PMDD semptomlarını hafifletebilir. Kafein ve alkol tüketiminin azaltılması, duygudurum dalgalanmalarının kontrolüne katkı sağlayabilir. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri de stres düzeyini azaltabilir.

Sosyal destek grupları ve aile eğitimi, bireyin kendini yalnız hissetmesini önleyebilir ve tedaviye uyumu artırabilir.

Günlük Yaşama Etkileri

PMDD, bireyin akademik, mesleki ve sosyal yaşamında ciddi aksamalara neden olabilir. Duygusal dalgalanmalar ve fiziksel yakınmalar, ilişkilerde bozulmaya ve sosyal izolasyona yol açabilir. Konsantrasyon eksikliği ve enerji kaybı, üretkenliği azaltabilir.

Bu bozukluk, zamanla benlik saygısında düşüşe, kaygı bozukluklarına ve intihar düşüncelerine yol açabilir. Araştırmalara göre PMDD’si olan bireylerin önemli bir kısmı, ciddi işlev kaybı yaşamaktadır. Bu nedenle erken tanı, etkili tedavi ve bütüncül destek yaklaşımları hayati önem taşıyabilir.

Muayenehane görüşmesi veya online terapi psikiyatri randevusu için buraya tıklayın...

Comments for this post are closed.