Hastalık Kaygısı Bozukluğu

Hastalık Kaygısı Bozukluğu

Hastalık Kaygısı Bozukluğu, bireyin ciddi bir tıbbi hastalığı olduğuna veya olacağına dair sürekli ve aşırı bir endişe taşıdığı, anksiyete temelli bir ruhsal bozukluktur. Bu bozuklukta dikkat çeken en belirgin özellik, gerçek bir hastalığın olmamasına rağmen bireyin bedensel duyumlarını yanlış yorumlaması ve sağlık durumuyla ilgili sürekli bir tehdit algısı yaşamasıdır. DSM-5'te Somatik Semptom Bozuklukları başlığı altında sınıflandırılan bu durum, geçmişte "hipokondriyazis" olarak bilinen tablonun yeniden tanımlanmış halidir. Hastalık Kaygısı Bozukluğu, genellikle 20’li veya 30’lu yaşlarda başlar ve kronik seyir gösterebilir.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Tedavisi - Online Psikiyatri Randevusu

Bozukluk, bireyin yalnızca sağlık sistemiyle değil, tüm yaşam alanlarıyla ilişkisini etkileyebilir. İşlevsellikte düşüş, sağlık hizmetlerine aşırı başvuru, sosyal ilişkilerde gerilim ve yaşam kalitesinde belirgin azalma sık görülür. Hastalar, sıklıkla çeşitli uzmanlara başvurarak tekrarlayan tetkiklere yönelir; ancak test sonuçları normal çıksa bile kaygıları yatışmaz.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri

DSM-5'e göre Hastalık Kaygısı Bozukluğu tanısı koyabilmek için aşağıdaki ölçütlerin karşılanması gerekir:

  • Bireyde ciddi bir hastalığa sahip olma veya bu hastalığa yakalanma konusunda belirgin bir kaygı vardır.
  • Somatik belirtiler ya hiç yoktur ya da çok hafif düzeydedir. Ancak bireyin sağlıkla ilgili endişesi orantısızdır.
  • Sağlıkla ilgili kaygı, yüksek düzeyde anksiyete yaratır ve birey sağlıkla ilgili davranışlarını (sık sık doktor kontrolüne gitme ya da sağlıkla ilgili bilgiden kaçınma) sürekli hale getirir.
  • Hastalıkla ilgili endişe en az 6 ay sürmelidir; bu süre zarfında odaklanılan hastalık türü değişebilir.
  • Bu durum başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz (örneğin: Somatik Belirti Bozukluğu, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Somatizasyon Bozukluğu vb.).

DSM-5 ayrıca bu bozukluğu iki alt tipe ayırır:

  • Sağlık Kontrolü Arayan Tip: Sık doktor başvurusu ve tetkik yaptırma davranışı gösterilir.
  • Sağlık Hizmetlerinden Kaçınan Tip: Hastalık olabileceği korkusuyla doktor ve sağlık ortamlarından kaçınma eğilimi vardır.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan bireylerde şu belirtiler görülebilir:

  • Normal bedensel duyumları hastalık belirtisi olarak yorumlama (örneğin kalp atımını kanser belirtisi sanma),
  • Tıbbi test sonuçlarına güvenmeme,
  • Sağlıkla ilgili internet aramaları yapma (cyberchondria),
  • Yakınlarının güvence verici açıklamalarına rağmen ikna olmama,
  • Hastalığa yakalanma ihtimaline dair sürekli düşünce üretme,
  • Gözle görülür bedensel belirtiler olmadan yoğun kaygı yaşama,
  • Günlük yaşamın sağlıkla ilgili düşünceler etrafında şekillenmesi.

Bu belirtiler, bireyin hem içsel huzurunu hem de sosyal-iş yaşamındaki uyumunu bozar. Zamanla psikolojik sıkıntıya ve depresif semptomlara da neden olabilir.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Nedenleri (Etiyolojisi) Nelerdir?

Hastalık Kaygısı Bozukluğu'nun ortaya çıkışında biyopsikososyal model etkili kabul edilmektedir. Tek bir nedenden ziyade, çeşitli biyolojik yatkınlıkların, psikolojik öğrenme süreçlerinin ve çevresel etkenlerin birleşimi rol oynar.

1. Genetik ve Nörobiyolojik Etkenler:

  • Aile öyküsünde anksiyete bozuklukları veya somatik yakınma bozuklukları olan bireylerde daha sık görülür.
  • Serotonin ve norepinefrin sistemlerindeki düzensizliklerin, kaygı regülasyonunu etkileyerek bozukluğun gelişimine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
  • Fonksiyonel beyin görüntüleme çalışmaları, hastalık kaygısı olan bireylerde ön singulat korteks ve insula aktivasyonunda artış olduğunu göstermektedir (Starcevic, 2014; Barsky & Ahern, 2004).

2. Öğrenilmiş Davranışlar ve Bilişsel Eğilimler:

  • Çocukluk döneminde hastalığa aşırı odaklı bir ebeveyn modeline maruz kalma,
  • Erken yaşlarda ciddi hastalık geçirmiş olma veya yakın çevrede ölümcül bir hastalığa tanık olma gibi yaşantılar,
  • Olumsuz otomatik düşünceler (örneğin "Göğüs ağrısı varsa mutlaka kalp krizi geçiriyorum") ve seçici dikkat mekanizmaları (yalnızca bedensel duyumlara odaklanma).

3. Kültürel ve Sosyal Etkenler:

  • Medya etkisiyle hastalıklarla ilgili yoğun bilgilendirme,
  • Tıbbi terimlerin günlük yaşamda yaygınlaşması,
  • Sağlık hizmetlerine kolay erişim ile bireyin sürekli tetkik arayışına girmesi.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Risk Faktörleri

  • Anksiyete bozukluğu ya da depresyon öyküsü,
  • Yakın zamanda geçirilen hastalıklar veya tıbbi olaylar,
  • Travmatik yaşam olayları (örneğin ebeveyn kaybı, istismar),
  • Yüksek sağlık kaygısı düzeyine sahip ebeveynlerin çocuğu olmak,
  • Hekimlerin güven vermeyen ya da belirsizlik içeren açıklamaları.

Risk faktörlerini tanımak, özellikle birincil basamak hekimliği alanında bozukluğun erken tanınmasına katkı sağlar.

Nasıl Tanı Konulur?

Tanı sürecinde, psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından ayrıntılı bir görüşme yapılır. DSM-5 kriterlerine dayalı değerlendirme yapılırken, aşağıdaki unsurlar dikkate alınır:

Organik hastalık şüphesi varsa sınırlı tetkiklerle değerlendirme yapılmalı, ancak gereksiz tekrar testlerden kaçınılmalıdır.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalık Kaygısı Bozukluğu, tedaviye iyi yanıt verebilen bir bozukluktur. Tedavi bireyselleştirilmiş ve çok yönlü olmalıdır. Temel tedavi yaklaşımları aşağıda sunulmuştur:

1. Psikoterapi

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bu bozukluğun birincil tedavisidir. Klinik araştırmalar, BDT'nin hem kaygı düzeyini düşürdüğünü hem de güvence arama davranışlarını azalttığını göstermektedir (Hedman et al., 2016).

BDT kapsamında:

  • Bedensel duyumların yanlış yorumlanması sorgulanır,
  • Bilişsel çarpıtmalar düzeltilir,
  • Kaçınma ve aşırı kontrol davranışlarıyla başa çıkma becerileri geliştirilir,
  • Maruz bırakma ve tepki önleme (ERP) teknikleri uygulanabilir.

2. İlaç Tedavisi

  • SSRI grubu antidepresanlar, anksiyete düzeyini azaltmada etkilidir.
  • Özellikle eşlik eden depresif semptomlar varsa ilaç tedavisi önerilir.
  • İlaç tedavisi genellikle psikoterapiyle birlikte daha etkili olur.

3. Psiko-eğitim

Hastaya, hastalıkla ilgili doğru bilgi verilmesi, bozukluğun doğası, seyrinin anlaşılması ve tedavi sürecine katılımın teşvik edilmesi hedeflenir. Ayrıca aile bireylerinin de hastalık hakkında bilgilendirilmesi, aşırı güvence verme ya da kaçınmayı pekiştirme davranışlarının önüne geçer.

Günlük Hayata Etkileri

Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan bireyler, günlük yaşamlarında ciddi işlevsel kayıplar yaşayabilirler. Sürekli sağlıkla ilgili düşünceler nedeniyle:

  • İş hayatında verim düşer,
  • Sosyal ilişkiler zayıflar,
  • Günlük aktiviteler sınırlanır (örneğin spor yapmaktan kaçınma),
  • Uyku ve beslenme düzeni bozulabilir,
  • Aşırı tetkik maliyetleri nedeniyle ekonomik yük artabilir.

Zaman içinde depresif belirtiler ve sosyal izolasyon gelişebilir. Bu nedenle tedavi edilmediğinde bireyin yaşam kalitesi ciddi şekilde düşebilir.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu, beden-zihin ilişkisinin karmaşıklığını gözler önüne seren, sık karşılaşılan fakat sıklıkla tanı konulmadan atlanan bir ruhsal bozukluktur. Erken tanı ve uygun tedavi ile bireyin yaşam kalitesi belirgin şekilde artırılabilir. Psikoeğitim, BDT ve gerektiğinde farmakoterapi kombinasyonu ile uzun vadede olumlu sonuçlar elde edilebilir. Sağlık profesyonellerinin bu bozukluğa karşı duyarlılığı, hem hasta hem de sistem açısından olumlu bir fark yaratacaktır.

Muayenehane görüşmesi veya online psikiyatri randevusu için buraya tıklayın...

Comments for this post are closed.